Köken olarak eski Yunan’a kadar inen liberalizm tarihin her aşamasında gelişerek var olmaya çalışmıştır. M.S 450 yıllarında Atina Yunan dünyasının kültür merkezi olmuştur. Atina’ya Yunan kolonisinden öğretmen ve filozoflar geliyordu. Bunlar kendilerine sofist diyorlardı. Görüşlerinde de liberal düşüncenin izleri vardır. İngiltere’de mutlak Monarşiye karşı çıkan baronların oluşturduğu 1215 Magna Carta liberalizme öncülük eden ilk tarihi belge özelliğini taşır. Orta çağda İbni Haldun Liberalizmi övmektedir. Mukkadime adlı eserinde devletin ekonomiye müdahale etmesinin sakınca yaratacağından bahsetmektedir.
Ancak liberalizm konusundaki fikirler esas olarak 17.yy’in ikinci yarısı ile 18.y.y’in ilk yarısında ortaya çıkmıştır. Thomas Hobbes ile John Locke’un duşünceleri ilk akla gelenlerdir. İngiliz liberallerinden John Locke siyasal liberalizmin de kurucusu olarak kabul edilir. Locke’nin görüşleri kendinden sonraki birçok düşünürü etkilemiştir. Bir doktrin olarak liberalizm İngiltere, Fransa, Almanya ve ABD’de önemli gelişmeler göstermiştir. Fransa’da Montesquieu, J.J Rousseau ve Alexis de Tocqueville, Almanya’da Immanuel Kant, Friedrich Von Schiller, ABD’de John Marshall ve James Madison’nın liberal doktrinin gelişmesinde önemli katkıları vardır. Liberalizm teorik bir disiplin olarak gelişmesi ise 18.yüzyılda ilk yarısında fizyokratlar ve klasik iktisatçılar tarafından olmuştur.